[Verse 1]
Say kaçıncı adımdasın?
Gününün geçtiği yok sen kaçıncı anındasın?
Mariana Çukuru gibi bi’ yerde kalır yazık
Gömün asıp, cetvelin yok, ölçülemez alın yazın
(Alın yazın) (Hey!)
Senden istifade edenlerden istişare istiyorsan
İstediğin kadar al, kayıptasın
Aktığında kanın nasıl, bilmiyorsan ayıptasın
Çekip alır seni bi’ gün adın kalır
(Ne?) Her adisyon adımıza yazılır
Uyan bu sofrada insanlık alınır
Tamam kendince haklısın
Ama sana şöyle diyim sen de aynısın
Neden hep farklı olmanın çabası
Değişmek istiyorken olduğunuz tek şey bu insanlığa yüz karası
Utanmazsa isteyecek düş parası
Düş yakamdan ağzı bozuk zamanın delirmiş kampanası
[Scratches]
Aktığında kanın nasıl...
Kayıptasın...
Kaç gel...
[Verse 2]
Kaç gel, kırılacak masken
Esip geçti kaç yel
Kemikleşti alnımızda kan ter
Savurur kansızı içten gelen bi’ cümle
Kavrulun bu devrin insanı kendinden uzağa gitmez
Gerginim, zihnimin sızıntılarından çekil
Bu seni boğar, ben anca bileklerime kadar dipteyim
Çünkü, battıkça zirveyim, aktıkça fikrim
Aslı bilinmez bu kişiliğimden üstteyim
Geçip giden yıllar uzanırsa geçmişten
Bugünün gırtlağında kanser gibi leş ister
Düzülür meclisler hangi dostu kestiysen
Kelek çıkar içi, bunun için beni seçmişler
(Heyhat)
Cinayetim bir elma ısırmak
Ne cennette durdum ne de dünyada yerim var
Derim “Kal, gitme, lanet olsun hepsine”
Yıkılır bedesten, bi’ gün döneriz tersine”