[Verse 1]
Öfkeliyim bi çoğunuzu sevmediğimden
Doğup büyüdüğüm şehrin ghetto'sundan, duvarın griliğinden
Milyonlarca köle, milyonlarca beyaz yakalı endişesinden
Evimi terk ederken anamı dahi görmediğimden
Bi araba ayarla arka koltuklarını yatır
Neyin varsa yüklen ve git mikrofon ve paneller
Her gün aynı boku yaşamaktansa varsın gerçek olmasın
Bi başkasının hayatını süslesin pembe hayaller
Gün gelip de bu devran bize dönecektir elbet
İstemiyorum bi arka mahallede yalnız başıma ölmek
Günüm gecem belli sırtım az da olsa pek
Zor olmasın cebimde duran paramla aybaşını getirmek
Gün yüzüme, gül bahara, dün yarına muhtaç zaten
Kim daha kin dolu, kim bilir daha kaç yarına borcun
Şan paraya, kan gözüne dolmadan anlamıycan madem
Ben daha toz toprağa girmeden dinmez korkun!
[Nakarat x2]
Aynı şehrin derdi, aynı insan hali
Aynı dünya, yerim yurdum, aynı duyduğum öfke, aynı sevgi
Aynı dönen dolap, aynı tuzaklara teslim
Günde aynı yerde beş kez aynı halde gergin
Gergin!
Aynı yerde gergin!
[Verse 2]
Bilmediği bi şehrin sokaklarını arşınlıyor
Bazen halim eskisinden daha da fena plan yaptı
Bavula sığdığı kadar umut alıp yan cebine koydu her şeyini
En can alıcı soruyu durup kendine sordu:
"Neden değer verdiğin yıllarını onlara heba edip durdun
Kendine yapmadığın iyiliği altın tepside sundun?
Neden onlar için çabalarken onların hepsi sustu?
Bugün neden çalmadı telefonun neden hepsi suskun?
Söyle yediğin kaç kazıkla uyanacaksın harun
Söyle en başından biliyim neler eğriymiş, bildiğin neler doğru?
İnsan kıramamak mı kaygın, insan kaybetmek mi korkun?
Bildiğim herkes için iyi niyetlerimi ellerimle boğdum
Takarım elimi, sokarım içine gezegenin
Yakarım derimi, tenimden atarım görünen bütün o keneleri
Bana mı kastın dünya, bana mı söyle düzen ben mi derdin?
Bi fayda bekleme kimseden, zati kendin geldin!"
[Nakarat x2]