Döşümüze ölüm basmış kardeşler
Karanlık da yağar canlar üstüne
Zincir sesleriyle sızlar bilekler
Gülerken bildiğim ağlar üstüne
Zincir sesleriyle sızlar bilekler
Gülerken bildiğim ağlar üstüne

Kucakta kucakta kalmış ölüler
Doğmadan gidenler, haykıran gözler
Karanlıkta kana bulanan yüzler
Gözler göçtü, parelendi ciğerler
Karanlıkta kana bulanan yüzler
Gözler göçtü, parelendi ciğerler

"Dağlara çıka'm" dedim
"Dosta ulaşa'm" dedim
Dost, ben senin derdinden
Dağlara mеkân dedim

"Dağlara çıka'm" dedim
"Dosta ulaşa'm" dedim
Dost, bеn senin derdinden
Dağlara mekân dedim

"Dağlara çıka'm" dedim (lori)
"Dosta ulaşa'm" dedim (lori, lori, lori, lori)
Dost, ben senin derdinden (lori, lori)
Dağlara mekân dedim (lori, lori)
Dayê, dayê ("Dağlara çıka'm" dedim, "Dosta ulaşa'm" dedim)
Dayê, dayê, dayê, dayê, dayê
Lori, lori, lori, lori (dayê, dayê, dayê)
Lori, lori, lori, lori
Lori, lori, le-lo, lori (dayê, dayê, dayê)
Lori, lori, lori

Dayê, dayê
Dayê, dayê, dayê, dayê, dayê, dayê
Dayê, dayê, dayê
Dayê, dayê, dayê

Dayê, dayê
Dayê, dayê, dayê, dayê, dayê, dayê
Dayê, dayê, dayê

Lori, lori, lori, lori
Lori, lori, lori, lori
Lori, lori, le-lo, lori
Lori, lori, lori (dayê, dayê, dayê, dayê, dayê, dayê)

Lori, lori, lori, lori
Lori, lori, lori
Lori, lori, le-lo, lori
Lori, lori, lori
"Dağlara çıka'm" dedim
"Dosta ulaşa'm" dedim
Dost, ben senin derdinden
Dağlara mekân dedim

"Dağlara çıka'm" dedim
"Dosta ulaşa'm" dedim
Dost, ben senin derdinden
Dağlara mekân dedim

"Dağlara çıka'm" dedim
"Dosta ulaşa'm" dedim
Dost, ben senin derdinden
Dağlara mekân dedim

"Dağlara çıka'm" dedim
"Dosta ulaşa'm" dedim
Dost, ben senin derdinden
Dağlara mekân...