[Bölüm 1]
Bu dünyadan kâr sağlayan kirli bir el var
Zorla kesilen haraçla bir dünya doyar
Karanlık hasat mevsiminde, gündüz ağlar
Son günler yaklaştıkça Güneş de yakar
[Köprü]
Sen, yobaz, efendinin sağ yanında yerini al
Sen, düzenbaz, efendinin sol yanında yerini al
Ve sen etme naz, efendinin kucağında yerini al
[Bölüm 2]
Sahipten emir alan tüm acizler azar
Bilmez cahil, ruh evidir, bedense mezar
Yüzyıllardır kanla beslendi, tarihte yazar
Hem sapkındır hem de der ki; değmesin nazar
[Kapanış]
Sen, yobaz, efendine inanmayanın canını al
Sen, düzenbaz, efendinin haramından payını al
Ve sen, etme naz, efendinin kucağında yerini al
Aydınlığa çıkarmak için uzanan o el
Karanlığın içinden geliyor cahil, bre cahil!
Ona akıl verin, ihtiyacı var
Aklının odacıkları pek bir dar
Issız yığıntıdan kurtulacağına
Sabah akşam örer odaya duvar
Cahil, Allah senin çileni versin
Oğlun senin tersin olsun ki ersin
Kalbimizde elbet herkese yer var
Ancak akıl denen muamma seni neylesin?
Sanki doğar doğmaz ilk duyduğuna inanmış
Hemen ardından da kapıları kapatmış
Yeter ki şu aciz beden tam doysun
Zaten ruh ve akıl bataklığa saplanmış
Hem cahilsin hem de akıl verirsin!
Sana maruz kalan nasıl delirmesin?
İşe yarar bir şey olsa aklında;
İblis oturabilir miydi şimdi sarayda?
Apışının arasıyla düşünen
Yaratanı yapma dese de yapar!
Ölünce elbet herkese bir ev var
Ve bir kısmının manzarası ateştir!