[Intro]
Yo
Aha
Straight Rap
Sago Kaf-Kef

[Verse 1]
Düşüncelerden düşüncelere tanışıp duruyorum
Düşünüp dururken kalbimi aşındırıyorum
Gerçeğin gözlerinin içine bakmak ve bakarken göz kırpmamak şifrem
Müzik içime işlerken şenşakraktır her hücrem
Bana göre birçoğunun yaşama sebebi para
Aklıktan çıkmış onların şimdiki hâli kapkara
Paragraflar beni savunur (yeah) ve dizelerim dile gelir
Ve bu kısa hayata uzunca dörtlükler yollarım canım
Gözyaşlarımla soslanır elmacıklarım
Yokluk ipine boğazımı asıp tavandan aşağı sarkarım
Dokunmayın yakarım (yeah), elimde ateş varken ben bir hayli sakarım
Ben varya o yaygalarınızı ızgara yaparım
Varsa aklına takılan aç sayfalarımı, göz at lan
Sago bir ansiklopedidir karıştırılan
Benim havam değil güneşli, her an yağmur tehlikesi
Bir fırtına kopar açıklarımda ve dinmez kolay öfkesi
Ben kendimi buldum (yeah), ayrı diyârlarda kamplar kurdum
Ne peşime takılan çakal kaldı, ne de vahşi kurdum
Ben en güzel planları kurdum
Önüme çıkan leşkolikleri demir tüfekle vurdum!
Hişşş!
[Nakarat]
Kıymetli bir taş yaşam
Bir gözüm gündüz gözü, diğer gözüm akşam
Ne bir pusulam var, ne de haritam ama bir tek yol var
Biz ne çok çok bilenler gördük, bildiklerinden gafil bulduk, bu bilinçsizlerden caydık
Çünkü bir tek yol var

[Bridge]
Çevir sayfayı, ha-ha oku

[Verse 2]
Oynamak istemiyorum (hah)
Ben rol yapmak için doğmadım
Kendimi oynadığımda sahtelikle suçlandım
Başkasından evvel kendimi ezer ağırlığım (hoppa)
Yeter sızlanmaları için zaten benim varlığım
Havlunu yere at, Muhammed Ali'den aparkatım!
Topraklarına girip askerlerini çifteler yağız atım!
Dinamit gibi patlar yanaklarında tokatım (şılap)
Hoşt köpek (haha), böğürüp durma, Sago Rap’te ilk adım!
Attığım yemleri takip ederek yol bulanlar
Olduğum yere varmak için benden izler arıyor
Benden gelen Rap, etobur çiçekler gibi! Uzak dur!
Bana uzaktan bak ve güzelliğimle yetin! Olay budur!
El sürme bana (uzak dur!)! Yaklaşırsam bil ki düşmanın çetin
Benim de dişlerim var ısırmak için
Bazıları derki "Sago Rap'i bizden öğrendi" (hahaha)
Oysaki yıllarca o çıplakları benim elbiselerim giydirdi
[Nakarat]
Kıymetli bir taş yaşam
Bir gözüm gündüz gözü, diğer gözüm akşam
Ne bir pusulam var, ne de haritam ama bir tek yol var
Biz ne çok çok bilenler gördük, bildiklerinden gafil bulduk, bu bilinçsizlerden caydık
Çünkü bir tek yol var

[Outro: Sagopa & Scratches]
Check, check, yo
İki, sıfır, bir, bir
Sago Kajmer
[?]
Check, check, yo
Sago Kaf-Kef
Melankolia
İki, sıfır, bir, bir, yanyana
Ihım, ıhım
Haha
Bass